Ummadık taş, yarar baş…

333 kez okunmuştur Güncelleme Tarihi: 2 Kasım 2023 17:03

Milli takımımız, EURO 2024 Elemeleri D grubunda hayli avantajlı çıktığı ve kazanması halinde, mevcut avantajını çok daha yukarılara taşıyıp, işini iyiden iyiye kolaylaştıracağı Ermenistan maçından beklediğini alamadı.

Grupta oynadığı ilk maçta Erivan’da karşılaşıp, 2-1 kazandığı rakibini Eskişehir’de ağırlayan Ay Yıldızlılar geriye düştükleri maçta, beraberliği maçın son dakikalarında elde edip, bir puanla yetinmek durumunda kaldı.

Statü gereği, grupta ilk iki sıradaki takımlar şampiyonaya doğrudan gidecek.

Maçın skoru ve elimizden kaçırdığımız büyük avantaj bir tarafa, kendisine güvenip desteklediğim Kuntz’un hatalarına değinmek istiyorum.

Bir kere Ermenistan karşısında ilk yarının tamamında ve ikinci yarının ilk yirmi dakikasında tam anlamıyla acemiler mangası gibiydik. Zaman zaman gol pozisyonları üretmedik değil. Ancak Ermenistan da biraz becerikli ve de sakin kalabilse skoru daha yukarıya taşıyacak goller bulabilirdi.

Yediğimiz gol, Cenk ve Çağlar’ın ıskası sonucunda geldi. Valencia’da forma giyen Cenk doğru karar mıydı tartışılır. Eğer elinde Abdülkerim Bardakçı gibi formda bir oyuncun varsa onu oynatacaksın. Duran toplarda da rakip ceza alanında tam anlamıyla bir tehdit unsuru. Tamam, sen Cenk’i de hazırlayıp takıma monte etmek istiyorsun bunu anladık. Bunu Japonya maçında yapsana kardeşim. Özel maç, şans vermek istediğin isimleri, o karşılaşmada sahaya sür.

Peki, İsmail Yüksek’i oyundan almasına anlam veren var mı? Takımın belki de en fazla dirençli ismiydi. Gelelim Cengiz Ünder’e karşılaşma boyunca neredeyse hiçbir varlık gösteremedi.

Barış Alper’i, içeride kazanman gereken bir karşılaşmada pivot santrfor pozisyonunda oynatıyorsun. Adamın öyle bir özelliği yok ki. Neden Cenk Tosun’u çağırmadın aday kadroya, şu anda o mevkide oynayan en etkili isim o. Tamam, bunu da anladığımı varsayalım. Bertuğ Yıldırım kadroda. Aday kadroda yer alan tek gerçek santrfor. Fiziği, futbol zekası ve gücüyle o mevkinin kadrondaki en doğru karşılığı. Barış Alper deplasmanda oynayacağın ve topu rakibe verip, kontrataklarla gol arayacağın maçlar için doğru bir isim. Galatasaray’daki pozisyonuna da mı dikkat etmedin sevgili Kuntz?

Ermenistan takımını, aldığı bu puan hayli ümitlendirdi. Biz ise bu beraberlikle, puan kaybetme lüksümüzü yitirdik. Eğer kazanabilseydik, olası bir sürpriz puan kaybını tolore etmemiz söz konusu olabilirdi. Şimdi, Hırvatistan maçını bir kenara koyarsak, içerde oynayacağımız Letonya’yı kazanıp, deplasmandaki Galler karşılaşmalarından da en az bir puan çıkarmamız gerekiyor. Ermenistan’ın Hırvatistan karşısında yapacağı bir sürpriz, bir anda turnuvaya gitme umutlarımızı söndürür.

Umarım, bu sonuç, zaten okların hedefindeki Kuntz’un sonu olmaz. Çünkü ben, dere geçerken at değiştirmenin doğru olmadığına inanıyorum. Ancak şunu da belirteyim; Turnuvaya gitme hakkını elde etmemiz halinde, “Kuntz’la mı, yoksa bir başka teknik adamla mı?” sorusuna yanıt arayabiliriz.

Bu maçın hemen sonrasında Japonya’yla oynadığımız hazırlık karşılaşmasında da ilk yarıda ortaya koyduğumuz futbol, tıpkı Ermenistan karşısında olduğu gibiydi. İkinci yarıda takım daha canlı ve istekliydi. Ancak defans bloğumuzdaki zaaflar, maalesef bu maçtan da eli boş ayrılmamıza neden oldu.

Buradan Stefan Kuntz’a bir mesajım var. Elindeki malzemeyi önce iyi tanımaya çalış. Lütfen doğru adamı, doğru yerde kullan. İnanıyorum ki, bunu yaparsan çok daha rahat edeceksin. Bu durum, şu sıralarda oturduğun hedef tahtasındaki konumunu da normale döndürecektir diye düşünüyorum.

Hoşçakalın…