en iyi bahis siteleri

    ”TÜRK FUTBOLUNDA UNUTULMAYAN 200 ÜNLÜ” Kitabının Yazarı

    Cem ATABEYOĞLU

     

     

    “Futbol nankördür” derler, inanmayın. Asıl nankör olan futbol değil, yıllardır. O amansız törpüsüyle herşeyi yontup toz eden yıllar…

    Tabiatın önüne geçilmez kuraladır; kuşaklar gider, yeni kuşaklar gelir. Gidenler ise yılların nankör törpüleri altında unutulmaya, yok olmaya mahkum olurlar. Unutulmaması gereken kişiler böylece unutulup giderler bir bir…

    Oysa unutulmaması gereken “unutulmaz” kişiler için onları unutturmayacak bir şeylerin yeni kuşaklara aktarılması lazımdır. Ressamlar tablolarıyla, heykeltraşlar heykelleriyle mimarlar binalarıyla, hattatlar hatlarıyla, yazarlar kitaplarıyla sinema oyuncuları filmleriyle kendilerinden sonraki kuşaklara ulaşırlar, yaşarlar hatta ebedileşirler.

    Futbolculardan, hele eski futbolculardan geriye ancak sararmış birkaç fotoğraf kalır. Onlar da tanınmayan ellerde atılmaya mahkum olur. Bugünkü futbolcular hiç olmazsa video kayıtlarında bantları olduğu için eskilere oranla çok daha şanslıdırlar. Futbolumuzun unutulmaz isimlerinden Cihat Arman’la birgün uzun sohbetlere dalmıştık son yıllarında. Laf arasında söylediği şu sözler beni öyle. duygulandırmıştı ki: “Bugünkü kuşaklar bizden çok daha şanslılar. Hiç olmazsa oynadıkları maçları sonra videodan defalarca seyredebiliyorlar. Ben kendimi hiç seyredemedim. Seyredebilseydim, hatalarımı yakından görür, bir daha yapmamaya çalışır ve belki de daha iyi bir kaleci olurdum…” Ondan sonraki kuşakların büyük ismi Turgay Şeren, acaba, “Berlin panteri” olduğu Almanya maçını baştan sona seyredebilme imkanını bulabildi mi? Ne gezer!

    Futbolumuzda nice “Unutulmaz” isimler iz bırakamadan geçip gitmişlerdir ve yılların acımasız törpüsü onları un ufak edip unutulmaya mahkum kılmıştır. Yıllar önce eski “Unutulmaz” bir futbolcumuzun oğlundan bir mektup almıştım. Babasını çok küçükken kaybettiğini, büyüdükten sonra da hakkında hiçbir şey bulamadığını yazıyordu ve benden kendisi için “Çok büyük” bir ricada bulunuyordu: “Bana babamı tanıtın lütfen…” Mektubunu okurken de mektubumu yazarken de gözlerim sulanmıştı hep…

    İşte en acı, en açık bir örnek!… Nankör olan futbol mu, yoksa yıllar mı?

     

    “Unutulmaz”lar asla “Unutulmamalıdır”lar. Üç çeyrek yüzyıla yaklaşan hayatım eski kuşaklar ile yeni kuşaklar arasında bir köprüdür. Türk futbolunun unutulmaz isimlerinin hemen hepsini büyük bir bölümünü yakından tanımış, maçlarını seyretmiş bir kişi olarak onları bugünün kuşaklarına tanıtmayı, 57 yıllık bir spor yazarı ve tarihçisi olarak kendime bir borç bildim. Onlardan, 200 ismi bir araya getirdim. Bir çoğunun kendi kuşakları tarafından bile bilinmeyen yanlarını anlatmaya çalıştım.

    Bu onları tanıyan, seyreden bir kişi olarak benim için borçtu. Bu “Vefa borcu’nda “Türkiye Futbol Vakfı”nın bana katılması ve bu çalışmamı bir kitap haline getirmesi ise adına yakışan bir güzel jest oldu muhakkak ki…..

    Bu kitabın sayfaları arasında sunduğum isimler, Türk futbolunun gerçekten, “Unutulmaz” kişileridir. Onların hemen hepsiyle tanışmam; dostluk, arkadaşlık etmem bana bu konuda en büyük yardımcı olmuştur. Hemen söyliyeyim ki; Türk futbolunda “Unutulmaz” isimler bu kitapta toplanan 200 kişiden ibaret değildir asla. Onlara eklenecek daha nice “Unutulmazlar” gelip geçmiştir yüzyıla yaklaşan sürenin içinde. Dilerim ki bir gün onlara da sıra gelir. Bugünkü kuşakları da onlardan sonraki kuşaklara tanıtacak kişiler de çıkar inşallah.

    Ve hemen şunu söyleyeyim ki; bu kitapta kronolojik değil, alfabetik sıralama yaptım. Seçtiğim isimler ise bugün onları tanıyan pek az kişinin kaldığını sandığım futbolculardır. Onların yaptıkları ve yaşadıkları açısından ise bu kitabın aynı zamanda bugünkü futbolcularımız için bir bilgi vesilesi ve hatta belki de bir ibret tablosu olacağını zannediyorum. Artık, “TÜRK FUTBOLUNDA UNUTULMAYANLAR” in tanıtımına başlayabilirim. Bu, aynı zamanda anılarda görkemli bir geçit resmi olacaktır. Onlardan, aramızdan ebediyen ayrılanları rahmetle, aramızda olanları sevgiyle anarken, “Türk Futbol Vakfi” yöneticilerine, başta bu konuda bana en büyük moral kaynağı olan sevgili Turgay Şeren olmak üzere teşekkürlerimi sunuyorum.

    Cem ATABEYOĞLU Esentepe, 1998

    YORUMLAR

    s

    En az 10 karakter gerekli

    Sıradaki haber:

    İsmet Taşdemir: “Oynaması zor bir rakip ama biz de zor bir rakibiz”