Gelmiş geçmiş en sürâtli futbolcularımızdan birisidir Abdullah Çevrim. Aynı zamanda 100 metrede 10.9’luk derecesiyle Türkiye şampiyonluğunu kazanmış bir atlet olması da futbolundaki “Sürâti” hakkında bir fikir verebilir herhalde.
Aslen Antakyalı’dır Abdullah Çevrim. 20 Temmuz 1941 günü Antakya’da Kırıkhan’da dünyaya gelmiştir. Futbola orada gönül vermiş ve Kırıkhan Gençlik Kulübü’nde yetişmişti. Bu kulübün genç takımında daha sonra Türk futbolunun “Gol Kralı” olacak Fevzi Zemzem ile birlikte top koşturmuşlardı. Kırıkhan Gençlik’in birkaç maç oynadıktan sonra İstanbul’a gelmişti. Bu gelişi, Kuleli Askeri Lisesi’nde öğrenimi içindi. Askeri lisemizin sıralarında öğrenciyken futbolun yanı sıra atletizmde de kendini göstermişti. Ünlü atletlerimizden ve atletizm antrenörlerimizden Rıza Maksut İşman büyük bir yetenek gördüğü için bu genç atleti pistlere çeken kişi olmuştu. Apo, 100 metre koşusunda 10.9’luk derecesiyle Türkiye şampiyonluğunu kazanmıştı. Ama aklı futboldaydı onun. Topun cazibesine kendini kaptıran bir kişinin meşin yuvarlaktan uzak kalmasına imkan olabilir miydi?
Harb Okulu’na geçtikten sonra futbola ağırlık vermişti. Ancak kendisine verilen yer defans olmuştu. Sahanın her yanına koşan; zeki ve çabuk bir defans oyuncusu olarak Gençlerbirliği yöneticilerinin dikkatini çekmiş ve başkentin Kırmızı-Siyah formalı kulübü onu Harb Okulu sıralarından çıkarıp çatısı altına almıştı.
Abdullah Çevrim, Gençlerbirliği takımında da defans oyuncusu olarak kendini göstermiş ve zaman zaman forvete de çıkmıştı. 1945 yılında Fenerbahçeli yöneticiler onu transfer etmişler ve kendisine Sarı-Lacivert formayı giydirişlerdi. Apo, Sarı-Lacivert renkler altında parladı. 1965-1970 yılları arasında Fenerbahçe forması altında 166 maç oynadı, 31 gol attı ve futbol sahalarımızda unutulmaz bir isim yaptı. Başarılı futbol yaşamında 12’si Genç, 4’ü Ümit, biri B ve 2’si A Milli takımlarımızda olmak üzere 19 kez Ay-Yıldızlı formayı giydi. Başarılı futbol yaşamanı Fenerbahçe’nin Sarı-Lacivert forması altında noktaladı.
Abdullah Çevrim, futbolu bıraktıktan sonra kendini iş hayatına verdi. Özel yaşamında her zaman beyefendi, her zaman sevimli, her zaman saygılı bir kişi olduğu gibi mükemmel bir aile babası olarak da tanındı. Temmuz ayında doğup. Temmuz ayında evlendiği, Temmuz ayında baba olduğu ve yine bir Temmuz ayında Fenerbahçe’ye transfer olduğu için yılın yedinci aynının kendisine uğur ve mutluluk getiren bir ay olduğuna inanır.
Sağlık ve mutluluk dolu nice yıllara Apo.
”TÜRK FUTBOLUNDA UNUTULMAYAN 200 ÜNLÜ” Kitabının Yazarı